Şehir insanının muhtemelen en büyük dertlerinden birisi : Zaman yok !
Peki nasıl yönetmeye çalışıyoruz bu zorluğu?
- Sabahları kör karanlıklara saat kurup spora gitmeler, trafiğe erken çıkmalar…
- Aksamları kronik mesai ile trafik sakinleşsin diye beklemeler,
- Alışverişi internetten yaparak zaman kazanmalar,
- İş cıkışı serviste tablet ile dergi okumalar
- Akşam 19.30-20.00 civari eve ulaşıp gece 1’e kadar kıt zamanı etkin kullanıcam diye telaşe modunda koşuşturmalar,
- Özel randevular icin toplantı daveti atmalar …
Peki bunlar “Nitelikli Zaman” kullanımı kavramı ile örtüşür mü? – Bence kocaman HAYIR
Sakin, zinde ruh & kafa hali ile acele etmeden,vaktin nasıl geçtiğine takılmadan yaşanan sürelere “Nitelikli Zaman” diyebiliriz di mi ?
“Alarm” ile kalkilan gunden hayir gelmez
Gun isimadan kalkilan gunden de hayir gelmez. Calisma saatleri gun isigina gore ayarlansin ! 🙂