Beyaz Yakalı kahramanımız, beyninin sayısal/analitik işlere bakan kısmını genellikle fazlaca zorlar. ( bkz beyin lobları )
Anadolu Lisesi ya da en geç Üniversite sınavına hazırlıkla başlayan aşırı sayısal serüvenimiz, birçok kişisel gelişim eğitimi ve iş hayatı deneyimleri ile iyice ivmelenir.
Artık her hareketimizi mutlaka hedef/sonuç çerçevesinde ve etkilerini/risklerini ölçerek yapmaya başlarız ki yıllar bu tutumu bir reflekse dönüştürüverir.
Tabii ki Beyaz Yakalı olmanın bir gerekliliği ve/veya doğal sonucudur bu olgu. Dolayısı ile bunu kanıksar ve yokluğunu garipser hale geliriz.
Ancak zaman ilerledikçe kendi zorluklarınu üretir bu daimi satranç oynama hali. Mesela:
- Satın alma kararlarında karşılaştırma sapkını olup günlerce karar verilemez.
- Sosyal ve karşı cins ile ilişkilerde sayısal notlar ve derinlikli tarihçe ile muhakeme edilmeye başlanır.
- İrrasyonel gözüken ancak hayatın parçası olarak periyotlara / süreçlere konsantre olunamaz.
- Kafa kazan gibi olur ve dinleme yetisi düşer.
- Uykusuzluk başlar.
- Spor ve arınma/dinginlik arayışı katlanarak artar
Peki nedir çare? – Bir dengesi var mıdır bu “over-thinking” olgusunun?
3 thoughts on ““Over-thinking” – Her Detayı Düşünme Refleksi”