Öncelikle “Rahat Yaşamak” ya da “Refah” kavramının tanım/ kriterlerini tartışmamız gerekli sanıyorum ki…
Bence refah kriterleri:
- Yapılması gerekli görev & ödevlerin dışında kalan zaman ve efor boşluğu.
- Yastığa başını koyunca huzurlu ve/veya tatmin hissetmek.
- Daha az para harcayarak benzer fiziki standartlara sahip olmak.
- Hem bir rutin/düzen sahibi olup hem de sıkıcı bir döngüde kendini görmemek.
- …
Geçmiş ile kıyarlarsak elimiz daha kuvvetli aslında:
- Herkes/Her an olmasa da Evden çalışabiliyoruz
- Ofislerde artık sigara içilmiyor genelde.
- Dışarıdan yemek seçenekleri epeyi bollaştı.
- Internet ve mobil erişim ucuzladı/yaygınlaştı.
- Ufak ufak part-time iş olanaklar belirmeye başladı.
- Taban değil ancak tavandan emekli olanlar fena maaş almıyorlar devletten.
- …
Peki öyle ise neden kesin olarak daha rahat yaşıyoruz diyemiyoruz/hissedemiyoruz ?
Bence en major eksiklik, eğitim sistemi ve toplumsal dinamiklerden ötürü hırs ve skor düşkünlüğü içinde olmamız:
- Daha modern / büyük ev.
- Son model otomobil.
- Akıllı telefonların en son modelleri.
- Müdür değil de Direktör, Üst Düzey Yönetici olalım hedefleri.
- Çoçukları marka/ekol bir özel okula gönderelim planları
- Fit olalım ve şıkır şıkır olarak modaya uygun giyinelim.
- Tüm bunların hepsi makul bir süre içinde paralel olarak yürüsün beklentisi.
Sizce şehir hayatı mı bizleri zorluyor, yoksa biz mi onu ? 🙂
One thought on “Geçmişe kıyasla “Şehir İnsanı” daha mı rahat yaşıyor?”